Ressam : Mary Cassatt (1844-1926)
Resmin Adi : At the Theather (1879)
Nerede : The Nelson-Atkins Museum of Art, Kansas, ABD
Boyutu : 55,44 cm x 46,05 cm
Amerikalı izlenimci ressam Mary Cassatt, Pensilvanya’da doğdu. 7 yaşındayken ailesiyle birlikte Almanya’ya taşındı, 4 yıl içinde hem Fransızca hem de Almanca öğrendi.
Küçücük yaşında Avrupa kültüründen etkilenmişti. Ressam olmaya karar verdi, Paris’te doğmamış olması onun bir izlenimci olmasına engel olamayacaktı. Amerika’daki eğitim ona sığ geldi, 21 yaşında aile baskılarına rağmen Paris’e taşındı. 24 yaşında Salon’a bir resmini kabul ettirdi ama baba korkusundan soyadını değiştirerek sergide yer aldı.
Prusya Savaşı sırasında Amerika’ya dönmek zorunda kaldı. Bu dönemde resimlerini satmak için çok uğraştı ama başarılı olamadı, bir de üstüne bir yangında tüm eserleri yandı. Cassatt yine de vazgeçmedi. Paris’e geri döndü, Degas ile ömürlerinin sonuna dek sürecek dostluğu başladı. Salon’un katı kuralları onu da zorlayınca izlenimcilere katıldı. Artık 1890’larda Paris’te ünlü bir ressam olmuştu. Kazandıklarıyla izlenimci diğer ressamlara destek oldu, onların tablolarını satın aldı. Amerikalı koleksiyonerleri izlenimci resimler almaları konusunda yüreklendirdi.
Amerika’da kadınlara oy hakkı tanınması konusunda sözcülük yaptı, bu konuda gelir sağlanması için sergiler açtı. Cassatt, bugün ailesinden etkilenerek yaptığı anne-çocuk yağlıboya resimleriyle ünlü. Ama bana göre Cassatt’ın en güzel resimleri pastel boya ile yaptığı portreler. “Tiyatroda” resmindeki çarpıcı teknik, pastel boya ile yaratılabilecek harikaların ispatı gibi.
Cassatt ile Degas’ın ortak bir kaderleri vardı, ikisi de hiç evlenmedi ve ressamların başına gelebilecek en korkunç şeyi, körlüğü yaşadılar. Dostluklarının bir aşka döndüğünü hiçbir zaman açıklanmadılar. Ama Cassatt’ın, ikili arasında gidip gelen mektupları yakması bir şeyler gizlemiş olabilecekleri konusunda bir ipucu. Cassatt’ın yakma vukuatı bununla sınırlı değil, elinde bulunan ilk dönem eserlerini de beğenmeyip yakmışlığı vardı.
Yaşlılığında, önceden satın aldığı Paris yakınlarındaki şatosuna taşındı. Fransız Devleti’nden onur madalyası almış, çok saygı duyulan ve her daim ziyaret edilen bir ressam olarak 82 yaşında vefat etti.
Günde 1 Resim, 56. gün, 21 Nisan 2011
Sevgiler, Oylum Yüksel