Ressam : Jacques-Louis David (1748-1825)
Resim : The Coronation of Napoleon – Napolyon’un Taç Giyme Töreni (1807)
Nerede : Louvre Müzesi, Paris, Fransa
Boyutu : 6,21 m x 9,79 m
Başlamadan önce resmin 10 metreye yakın devasa boyutuna dikkat çekmek isterim. Louvre Müzesi’ne her girişimde, kalbim bu resmi yeniden görme heyecanıyla atıyor. Louvre’da yakından görmek için sabırsızlandığım onlarca heykel, arkeolojik eser ya da Da Vinci, Delacroix, Ingres, Guerin, Veronese, Panini resimleri dururken, ayaklarım beni ilk önce Jacques-Louis David’in bu resminin önüne götürüyor. Her seferinde uzaktan gerçek gibi görünen kumaşların, kürklerin dibine kadar yaklaşıp, Jacques-Louis David’in fırça darbelerini gözümle görünce, bunun bir resim olduğuna yeniden ikna oluyorum. Bu illüzyonu ancak çıplak gözle görebilirsiniz. Neyse ki resim o kadar büyük ki, önü ne kadar kalabalık olursa olsun, Josephine’in kürkündeki detayları yakından incelemek için kendime daima en önde yer bulabiliyorum.
Fransız ressam Jacques-Louis David, Fransız Devrimi’nin destekçisi, cumhuriyetin resmi ressamı ve sanat direktörüydü. Napoléon Bonaparte 2 Aralık 1804’te Notre Dame Katedrali’nde gerçekleşen taç giyme törenini resmetmekle görevlendirilmişti. Fark ettiyseniz resimde Napolyon’un taç giyme anı değil, Napolyon’un eşi Josephine de Beauharnais’e taç giydirdiği an tasvir edilmiş. Napolyon’un kişiliğine ve eşi Beauharnais’e olan aşkına aşina olanları bu sahne pek şaşırtmamıştır.
Fransız Devrimi (1789-1799), monarşinin yıkılıp, cumhuriyetin kurulması ile yeni bir çağ başlatmış olsa da, kendi içinde tezatlıklarla dolu bir dönemdi. Devrim süresince gücü elde eden gruplar, devrimin ilkelerinden uzaklaştı, eline yüzüne bulaştırdı. Fransız Devrimi’ni birkaç cümle ile özetlemek mümkün değil elbette ama bu resim özelinde Napolyon ve Jacques-Louis David’den bahsetmek için önemli bir kaç konuyu hatırlatmak istiyorum.
Genç bir asker olan Napoléon Bonaparte (1769-1821), Fransız Devrimi’ni en başından itibaren destekliyordu. 1793’te kral XVI. Louis idam edilmiş, cumhuriyet ilan edilmişti. Bu dönemde iktidarı on ay süresinde ele geçiren Jakobenler muhalifleri bastıralım derken, aşırıya kaçmış, çok daha fazla kan dökülmesine sebep olmuştu. Terör Dönemi (5 Eylül 1793 – 28 Temmuz 1794) ismiyle anılan kanlı günlere sebep olan Jakobenler, Robespierre ve arkadaşları idam edilmiş, Napolyon ise Jakobenleri desteklediği için hapse girmişti. (Jakobenlerle olan ilişkisi Jacques-Louis David’in de başını ağrıtacaktı.) Napolyon ismini temizlemek ve başarılı bir komutan olmak istiyordu. 1795’te yeni bir anayasa kabul edilmişti, ülke beş kişilik direktuvar tarafından yönetiliyordu. Onların da başı krallık yanlısı binlerce protestocu ile derde girince, Napolyon’dan yardım istediler. Napolyon 5 Ekim 1795’te, Paris’teki protestocuların üstüne toplarla ateş yağdırarak ayaklanmayı bastırdı. Başarısıyla İç Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na getirilip, rütbesi tümgeneralliğe yükseltildiğinde henüz 26 yaşındaydı. Sonrasında İtalya ve Mısır seferlerindeki başarılarıyla ününü arttırmış, bölgeden topladığı vergiler ile yönetime mali kaynak yaratarak politik olarak da kendini güçlendirmişti. Bir diktatör doğuyordu. 1799’da yapılan hükümet darbesi ile (18 Blumaire Darbesi), burjuvazi temsilcileri Fransa’yı bir diktatöre teslim ettiler; Napoléon Bonaparte’a. Fransa’da Konsüllük idaresi kuruldu ve Napolyon konsüllük idaresinin ilk konsülü olarak atandı. Böylece Fransız Devrimi sona erdi. Server Tanilli’nin deyişiyle “Kazanan burjuvazidir; kaybeden halk olacaktır.” Napolyon başlangıçta desteklediği devrimin, sonuna sebep olmuştur. Nitekim Mayıs 1804’te, kralcıların bir komplosunu bahane eden Napolyon kendisini imparator ilan etti ve Fransız Senatosu tarafından “Fransa İmparatoru” olarak kabul edildi. Mart 1805’te ise İtalya’da kendi kurduğu cumhuriyeti lağvederek kendini İtalya Kralı ilan etti.
2 Aralık 1804’te Notre Dame Katedrali’nde gerçekleşen taç giyme törenine ressam Jacques-Louis David de katıldı. İmparator Napolyon, ressamı hem taç giyme töreninin ihtişamını yansıtması hem de istediği mesajları resme aktarması için görevlendirmişti. Fransa İmparatoru olarak meşruiyeti sorgulanmamalıydı, imparatorluğu Katolik geleneklerine uygun olarak papa tarafından kutsanmalıydı. Bu sebeple tören Notre Dame Katedrali’nde gerçekleşmeli ve Papa Pius VII törende bulunmalıydı. Herkes Papa Pius VII’nin tacı Napolyon’a giydirmesini beliyordu ama Napolyon’un vermek istediği mesaj farklıydı. Papa’nın önünde eğilmek, otoritenin Tanrı’dan geldiğinin kabulü olarak yorumlanabilirdi. Eğilmek yerine tacı eline alıp önce kendisi giydi, sonra eşi Josephine giydirerek eşini de imparatoriçe ilan etmiş oldu.
Jacques-Louis David’in ilk eskizi Napolyon’un kendisine tacı giydirdiği anı yansıtıyordu ama daha asil, daha az otoriter görüneceği düşüncesiyle resimdeki sahneye karar verildi. Napolyon’un isteği ile törende bulunmayan annesi, abisi resme eklendi ve Papa Pius VII’nin yüzüne ve eline sanki Napolyon’u kutsuyormuş gibi bir ifade eklendi. İmparatorluk ailesinin grup portresi gibi olan resimde, ailenin daha güçlü ve heybetli görünmesi için Notre Dame Katedrali ölçek olarak küçültülmüş. Neoklasisizm ustası olan David, Notre Dame Katedrali’nin gotik detaylarını gözardı edip daha sade, Roma mimarisini yansıtan özelliklerini ön plana çıkartmış. Resimdeki pek çok karakter David için tekrar poz vermiş.
“Sanatta, bir fikrin nasıl canlandırıldığı ve o fikrin ifade ediliş biçimi, fikrin kendisinden çok daha önemlidir.” Jacques-Louis David
Resimde kimler var?

Napoléon Bonaparte 1, Josephine 2, Papa Pius VII ise 13 numara ile işaretli. VIP locasında 3 numarada Napolyon’un annesi Maria Letizia Ramolino oturuyor. 5 numara Napolyon’un abisi Joseph Bonaparte. O sırada Napolyon abisi Joseph ile kavgalıymış, annesi de bu sebepten törene katılmamış. Napolyon abisi Joseph’i önce Napoli Kralı (1806-1808), sonra İspanya Kralı (1808-1813) ilan edip gönlünü alacaktır. 4 numarada Napolyon’un Hollanda Kralı (1806-1810) ilan ettiği kardeşi Louis Bonaparte. Louis, Josephine’in ilk evliliğinden olan kızı Hortense de Beauharnais ile evlenmiş. 6 numarada görünen çocuk Louis ve Hortense’nin oğulları Napoleon Charles Bonaparte. Malesef 1807’de 5 yaşına gelmeden hastalanıp vefat etmiş. Napolyon’un kız kardeşleri 7 numarada. 12 numaradaki Napolyon’un tüm savaşlarında yanında olan kumandanı, 1804’te İmparatorluk Mareşali ilan edilen Joachim Murat. Joachim Murat, Napolyon’un kız kardeşi Caroline Bonaparte ile evlidir. Joseph İspanya Kralı olunca, 1808-1815 arasında Napoli Kralı o olur. Ressam Jacques-Louis David 14 numarada. Konsul Hükümeti’nde Üçüncü Konsul olan Charles-François Lebrun 8 numara, ikinci Konsul Jean-Jacques-Régis de Cambacérès 9 numara, konsul hükümetinin Savaş Bakanı Louis-Alexandre Berthier 10 numara, Dışişleri Bakanı Talleyrand 11 numarada. Papa’nın arkasında, solda locanın hemen önünde sarıklı olan kişi ise Paris’teki Osmanlı Büyükelçisi Mehmet Sait Halet Efendi.

Resimdeki yerleşim için David’in Rubens’in taç giyme töreni resminden ilham aldığı düşünülüyor. Peter Paul Rubens’in 1625’te tamamladığı The Coronation of Marie de’ Medici in Saint-Denis resmi Louvre Müzesi’nde bulunuyor.
Joséphine ve Napoléon
Joséphine de Beauharnais (1863-1814), Fransa’ya bağlı Martinik adasında dünyaya gelmiş. Ailesinin şekerkamışı tarlaları varmış ve oldukça varlıklılarmış. Kasırga sebebiyle tarlaları zarar görünce maddi güçlük yaşamışlar. Ailenin geleceğini kurtarmak için zengin bir aile ile evlilik yapma görevi Joséphine’e verilmiş. Teyzesi, Paris’te varlıklı bir asilzade ve politikacı olan François V de Beauharnais’nin metresiymiş. Plan François’nın oğlu Alexandre ile Joséphine’i evlendirmekmiş. 1779’da babası ile birlikte Paris’e gitmiş ve Vikont Alexandre Beauharnais ile evlenmiş. İki çocukları olmuş, oğlu Eugéne, kızı Hortense. Alexandre ile mutlu bir evlilikleri olmamış ama Joséphine zekasını kullanarak Paris’te elde etmek istediği nüfuza kolayca kavuşmuş. Fransız Devrimi sırasında yaşanan Terör Dönemi’nden bahsetmiştim. Alexandre bu dönemde tutuklanmış ve idam edilmiş. Joséphine de eşi sebebiyle tutuklanmış ama serbest kaldıktan sonra el konulan varlıklarını ve parasını geri almayı başarmış. Napolyon ile arkadaşı vasıtasıyla, varlıklarını korumasına teşekkür etme bahanesiyle 1795’te tanışmış. Napolyon kendisinden 6 yaş büyük, iki çocuklu bu dul kadına sırılsıklam aşık olmuş. Napolyon’un seferdeyken Joséphine’e yazdığı mektuplar, tarihin en ünlü aşk mektupları arasında yer alıyor. Birkaç mektup çevirisinden okuduğum kadarıyla Napolyon’un tutkulu aşkı, Joséphine’den istediğini ilgiyi göremedikçe çektiği ızdırap oldukça dokunaklı. Joséphine stratejik hareketleriyle, Napolyon’u parmağında oynatmış diyebiliriz. 9 Mart 1796’da evlenmişler, 29 Kasım 1804’te ise, 2 Aralık’taki taç giyme töreninden hemen önce dini nikah kıymışlar. Joséphine güzel sanatlara ve iç dekorasyona çok düşkünmüş, Fransa İmparatoriçesi olarak yüksek zevki ile sanata ve estetiğe dair her konuda yön gösterici olmuş. Ne var ki hiç çocukları olmamış. Bir varis bırakma konusunda istekli olan Napolyon, çok sevdiği eşiyle 1810’da anlaşarak boşanmış. Hem çocuk sahibi olmak, hem de stratejik olarak güç kazanmak için 18 yaşındaki Avusturyalı arşidüşes, Parma düşesi Marie-Louise ile evlenmiş. Marie-Louise’den 1811’de oğlu Napoleon II dünyaya gelmiş. Oğlunu doğduğu gün Roma Kralı ilan etmiş. Napolyon’un yürüdüğü politikalar, kral yaptığı akrabaları Avrupa’yı iyice karıştırmış. İspanya, Portekiz ve İngiltere’nin ardından Rusya ve Prusya da Fransa’ya karşı durmuş. 1814’te tahtan feragat etmeye zorlanmış ve Elba adasına sürgün edilmiş. 1814’te Napolyon Elba’da sürgündeyken, Joséphine’in vefat haberini almış ve söylelene göre kendisini iki gün odaya kilitlemiş. Napolyon 1815’te Elba’dan kaçıp Fransa’nın başına geçmeyi başardıysa da kendini yeniden koalisyon güçleri ile savaşta bulmuş. Waterloo Muharebesi’inde yenilgiye uğramasının ardından, İngilizlere teslim olan Napolyon, Saint Helena adasında hapse gönderilmiş. 1821’de 51 yaşındayken mide kanserinden vefat etmiş. Ölmeden önce son sözleri “France, l’armée, tête d’armée , Joséphine” olmuş. Fransa, ordu, komutan, Joséphine…
Okumanızı tavsiye edeceğimiz diğer Jacques-Louis David yazılarımız ;
- Jacques-Louis David’in hayatı ve en önemli eserleri
- The Oath of Horatii – Horas Kardeşlerin Yemini (1784) resmi
Neoklasisizm
Neoklasisizm, 18. yy’ın ikinci yarısında Roma’da ortaya çıkan ve hızla Avrupa’ya yayılan “Yeni Klasik” anlayıştı. Bu dönemde İtalya ve Yunanistan’da bulunan arkeolojik keşifler, özellikle 1748 yılındaki Pompei’nin keşfi sayesinde Avrupalılar antik Roma yaşamı hakkında yeni bilgiler edindiler. Saç örgü modellerinden, kıyafetlere, mimariye, sanata antik Roma’ya ait olan her tasarım çağdaş ve estetik bulunuyordu. Antik Yunan ve Antik Roma yaşamı yeniden moda olmuştu. Fransız Devrimi’nin getirdiği aydınlanma ile daha uyumlu olan neoklasisizm sahiplenildi. Kahramanlık, dürüstlük, erdem, milliyetçilik, özveri gibi özellikler Fransız Devrimi ile birlikte ön plana çıkarılmak istendi. Barok sanatı ve şatafatlı rokoko anlayışı, ilahi hükümdarları, aristokrasiyi ve dini çağırıştırıyordu, bu sebeple inkar edildi. Neoklasisizm ile birlikte bu yeni klasik anlayış tüm Fransa’da sahiplenildi. Paris’teki Zafer Takı (1836) ve Pantheon (1790) da bu dönemde, Roma mimarisine olan hayranlıkla neo-klasik üslupta inşa edilmişti. Neoklasisizm aynı zamanda antik Roma ile rekabet etme çabasıydı. Resim sanatı ciddi olmalıydı, desen önemliydi, fırça izleri belirgin olmamalı, sahneler gerçekçi olmalıydı. Jacques-Louis David, bu dönemde Fransa’nın görsel moda direktörüydü. Hükümetin seremonileri, evlilik törenleri, giyim kuşam her şey Jacques-Louis David’in neoklasisizm anlayışı doğrultusunda tasarlanırdı. İngilizcesi Neoclassicism, Türkçesi Neoklasisizm olan akımından neo-classicism, neoklasizm, yeni-klasikçilik, yeni-klasisizm olarak bahsedildiğine de rastlayabilirsiniz.
Günde 1 Resim, 1. gün, 25 Şubat 2011
Sevgiler, Oylum Yüksel