Ressam : Paul Gauguin (1848-1903)
Resim : Arearea (1892)
Nerede : Orsay Müzesi, Paris, Fransa
Boyutu : 75 cm x 94 cm
Fransız post-impressionist ressam Gauguin, 35 yaşına kadar borsacılık yaptı ve resim onun için sadece bir hobiydi. İşini bırakmadan önce yaz tatillerinde Pissarro ve Cezane ile birlikte çalışma fırsatı buldu, ressam olmak konusunda yeterince yürekleninceye kadar bekledi.
Danimarkalı eşini ve ailesini Danimarka’da bırakıp Paris’e taşındı. 2 gün önce anlattığım Van Gogh vakasından sonra, Paris ona dar geldi. İnsanoğlunun medeniyet anlayışı ona ters geliyordu. Psikolojisi normal biri değildi, intiharı denemişliği bile oldu. Çocukluğunda 4 yıl Peru’da yaşamışlığı vardı, uzak diyarlar ona yabancı değildi.
1891’de taze balık ve meyve yemek bahanesiyle Tahiti’ye taşındı, başkent yerine kırsal bölgesini tercih etti, yerel halktan biri gibi oldu, onların resimleri yaptı. Onu tanıdığımız tekniği, yani resimlerindeki parlak renkler, basitleştirilmiş şekiller ve objeleri yuvarlatması, Tahiti’de doruk noktasına ulaştı.
2 yıl sonra hastalanıp Paris’e döndü, egzotik resimlerini sergiletmeyi başardı ama başarısız oldu. Resimleri kaba, bir arada kullandığı objeler ilgisiz bulundu, beğenilmedi. Halbuki bu resimleri sürrealistlere bile ilham verecekti. Arearea en sevdiği resimlerinden biriydi, onu geri satın almak için çok uğraştı. 1895’te hasta olmasına rağmen Tahiti’ye geri döndü. 1901’de Tahiti’nin komşusu Markiz Adaları’na taşındı, 2 yıl sonra burada 54 yaşındayken vefat etti.
Günde 1 Resim, 19. gün
Sevgiler, Oylum Yüksel