Ressam : Georges Seurat (1859-1891)
Resim : Bathers at Asnieres – Asnieres’de Yıkananlar (1884)
Nerede : National Gallery , Londra, İngiltere
Boyutu : 201 cm x 300 cm
Seurat ilk büyük kompozisyonu olan Asnières’de Yıkananlar’ı 25 yaşındayken tamamladı. Resmin 1884’teki Salon’da sergilenmesini ve resimde uyguladığı renk kuramlarının ses getirmesini hayal etmişti ama olmadı. Salon, o yıl gönderdiği tüm resimleri reddetti. Yeni fikirlerini daha geniş kitlelerle özgürce paylaşmak isteyen ressamların artık yeni bir ortama ihtiyaçları vardı. Seurat, Signac, Dubois-Pillet ve Redon, Bağımsız Sanatçılar Topluluğu’nu (Société des Artistes Indépendants) kurdular. Bu resmi aynı yıl topluluğun Bağımsızlar Salonu’nda (Salon des Indepentants) sergiledi.
Seurat’nın önemli olduğunu düşündüğü bu resim için 2 metreye 3 metre boyutunda bir kanvas seçmesi, aldığı akademik eğitimin bir sonucuydu. Tekniğini ve ince işçiliğini gösterebilmek için büyüklük önemliydi. ( 2 metreden büyük diğer 2 resmi A Sunday Afternoon on the Island of La Grande Jatte 207,5 x 308,1 cm ve Models 200 x 249,9cm )
Asnières, o dönem Paris’in kuzeybatısında, çoğunlukla işçi sınıfının yaşadığı Seine Nehri kıyısındaki bir mahalleydi. La Grande Jetta adasını hemen sağda görüyoruz, uzakta görünen köprü Asnières tren köprüsü. Ufuktaki fabrikalar ise Clichy sanayi bölgesinden. Google haritalardan resmin yapıldığı yeri tahmin etmeye çalıştığımda, Courbevoie kıyısında, günümüzde Levallois Köprüsü’nün bulunduğu konumda olduğunu düşünüyorum. Aşağı yukarı 48.900935, 2.276913 bu koordinatta bir yer olmalı.
Bu yıllarda Paris’in nüfusu hızla artmış, şehirde hızlı bir endüstrileşme süreci yaşanıyordu. Yorgun işçi sınıfını empresyonistler resimlerine konu ediyordu. Herkesin iş başındayken gösterdiği işçilerin hayatını, Seurat bambaşka bir yönden bize sundu. Uzaktaki fabrikaların bacasının tütmesinden bir kesimin hala çalıştığını anlayabiliyoruz. O gün izinli olanlardan bazıları ise Seine Nehri’nde bir mola vermişler, dinleniyorlar. Resimdeki beş erkek ve bir köpek kıyıda nehre doğru bakıyor, “kal gelmiş” gibi bir halleri var. Nehirdeki yaşça daha küçük olduğu belli olan iki oğlan yüzmüyorlar ama en azından suya girecek enerjiyi bulmuşlar gibi. Kürek antrenmanı yapan biri sağ kadrajdan içeri girmekte. Seine Nehri’nde karşı kıyıya geçmek isteyen iki kişi için ise bir kayıkçı kürek çekiyor. Bu kadar sıradan insanların, özellikle profilden detayını gördüğümüz oturan adam ve nehirdeki şapkalı oğlanın, böyle heykelimsi ve büyüleyici görünmesi beni çok şaşırtıyor. Jacques-Louis David’in tam yüzyıl önce, 1784’te antik Roma efsanesi The Oath of the Horatii’yi konu ederek sağlamaya çalıştığı görkemi, Seurat 1884’te yaşayan bu sıradan insanlarla nasıl başarabildi? Bu resmi ilk kez 2004’te görmüştüm, o günden beri National Gallery’ye her gidişimde karşısındaki bankta oturup düşüncelere dalmak ritüelim oldu. Her seferinde, sanki biraz daha baksam onların düşüncelerini duyabilecekmişim gibi bir his yaşıyorum.
Study for “Bathers at Asnieres”, 1883, Orsay Müzesi, Paris The Rainbow: Study for “Bathers at Asnières”, 1883, National Gallery, Londra 15.5 x 24.5 cm
Study for “Bathers at Asnières”, 1884, National Gallery , Londra 15.2 x 25 cm Clothes on the Grass : Study for “Bathers at Asnières”, 1883, National Gallery, Londra 16.2 x 24.8 cm
Seurat, 1883 boyunca bu resmin kompozisyonuna çalıştı. Bugün The Art Institute of Chicago’da bulunan, boyutu 15,8 × 25,1 cm olan Final Study for “Bathers at Asnières”i tamamladı. Resimdeki yerleşimden emin olduktan sonra, karakterlerin detaylarını ayrıca çalışmaya başladı. Bu resimdeki yatay çizgiler, ufukta yükselen dikey çizgiler, renk tonları, ışık ve gölge ayrımı Seurat’nın çok yakında geliştireceği divizyonizm tekniğinin habercisi oldu. Seurat bu resme ileride tekrar dönmüş, nehirdeki oğlanın turuncu şapkasında tekrar çalışarak noktalama tekniği eklemiş.
Echo, Study for “Bathers at Asnières”, 1884, Yale University Art Gallery, New Haven Seated Boy with Straw Hat, Study for “Bathers at Asnières”, 1884, Yale University Art Gallery, New Haven
Okumanızı tavsiye edeceğimiz diğer Georges Seurat yazılarımız ;
National Gallery’de görmeniz gereken 20 resmi daha önce başka bir yazıda listelemiştik, okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
Neo-Empresyonizm
Empresyonizm ve Post-Empresyonizm arasında bir geçiş niteliğinde olan akımdır. Seurat, geliştirdiği divizyonizm tekniği ile Grande Jetta Adası’nda bir Pazar Günü Öğleden Sonra resmini 1886’da tamamlamıştı. Resim, Empresyonist sergide sergilendiğinde, izlenimcilerin çoğu resmi fazlasıyla mekanik buldular, beğenmediler. Neyse ki Seurat’nın sanatını anlayabilecek kişiler de vardı. Sanat eleştirmeni Felix Feneon, bu olağanüstü resmi gördüğünde Seurat’nın yeni bir akımın öncüsü olduğunu anlamıştı, Neo-Empresyonizm (yeni-izlenimcilik) terimini ilk kez kullanarak Empresyonizm ve Post-Empresyonizm arasında bir geçiş olan akıma ismini vermiş oldu. Neo-Empresyonizm akımını başlatan Seurat, empresyonistlerin sahnenin anlık bir izlenimini hızlıca resmetmek kuralıyla ilgilenmedi, ona göre resim, kompozisyonuyla, renkleriyle kusursuz şekilde önceden planlanmalıydı, bilimsel bir tekniği olmalıydı. George Seurat, yaşadığı dönemde arkadaşı ve takipçisi Paul Signac’ı, Camille Pissarro ve oğlu Lucien Pissarro’yu etkiledi. Seurat’nın 1891’deki erken ölümüyle, Paul Signac neo-empresyonizm akımının lideri oldu. Neo-empresyonizmi deneyen diğer ressamlar sonradan farklı tarzlara yöneldiler, sadece Signac 1935’teki vefatına kadar sadece neo-empresyonist eserler üretti. Neo-empresyonizm kısa bir geçiş dönemi gibi görünse de sanat tarihini değiştiren, post-empresyonizm, kübizm, fovizm akımlarını yönlendiren bir akımdı. İngilizcesi Neo-Impressionism, Türkçesi Neo-Empresyonizm olan akımından yeni-izlenimcilik olarak da bahsedilir.
Günde 1 Resim, 2. gün, 26 Şubat 2011
Sevgiler, Oylum Yüksel