Zorda kalınca suda yürüyebilsinler diye, gondolcuların ayaklarında perde ile doğduğuna inanılırmış eskiden… Suda yürümüyorlar belki ama günümüzde Venedik’de çalışan yaklaşık 400 gondolcu müthiş bir estetikle bu tarihi aracı kanallar arasında dolaştırıyorlar. Babadan oğula geçen gondolculukda, şehrin tüm kanalları, kanalların derinlikleri ve özellikleri de babadan oğula bir miras gibi aktarılırmış.
Tek kürekle kontrol edilen gondolun asimetrik şekli dengeyi sağlayan en önemli unsur. Gondolun sol tarafı sağa göre 24 cm daha geniş kavis alıyor. Eğer her iki taraf da eşit kavise sahip olsaydı gondol ilerlemek yerine sadece kendi etrafında dönermiş. Gondolcular dar kanallarda ilerlerken sadece kürek değil, binaların duvarlarını da kullanıyor. Ayakları ile aldıkları destekle ani manevralar yapabiliyorlar. Ayrıca her kanaldan çıkarken, ya da köşeyi dönerken karşıdan gelen başka bir gondolcu varsa diye sesleniyorlar. Kanallarda simsiyah bir kuğu gibi süzülen gondolları sadece seyretmek bile inanılmaz keyifli. Her biri ilk bakışta aynı gibi görünse de detay işlemeleri aslında gondolcunun dövmeleri gibi.
Venedik’in simgesi gondollar 14. yy’dan beri hala el yapımı olarak üretiliyor. Yaklaşık 3 ayda tamamlanan bir gondolun maliyeti 12.000 Euro civarında. 1800’lerde Venedik’de 10bin’den fazla gondol varmış.
Bu Fotoğraf Nerede Çekildi?