Güneş dağların arasına sakince çekilirken, güzelliğin bir tablo gibi önümüze uzanmasını izliyoruz. Kimi zaman Turner, kimi zaman Monet’nin fırça darbelerinden çıkmış gibi bulutlar. Işık oyunları, renk paleti gibi parçalara ayrılmış göğün her noktasını farklı boyuyor. Önümüzde bir alev denizi, arkamızda hafif pembe bir yansıma. Gölgeler Nemrut’un taşlaşmış kralların üzerine düşünce ortaya çıkan Caravaggio resmi ile başbaşa kalıyoruz.
Kommagene Kralı I. Antiochos ve Zeus gün batımını izliyor, biz ise hayranlıkla onları izliyoruz. Nerede olduğumuzu unutuyoruz, sanki dünyanın ucuna kurulmuş tramplenden galaksi denizine atlayacak gibiyiz. Masallarda anlatılan gün batımını göz kırpmadan izlemek isteyeceğiniz bu nokta Kral 1. Antiochus’un cennet manzarası. 2150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı’nda 2000 yıldan uzun süredir güneş her gün batı terasında tanrı heykellerinin ayakları ucundan batıyor ve doğu terasından onları selamlayarak doğuyor.
Doğu terasında Kommagene, Zeus, Apollon ve Herkül hüzünlü, birazdan herkes gün batımını izlemek için Batı Terası’na gidecek ve onlar yavaş yavaş karanlıkta kaybolacaklar. Ama 2000 yıldır her sabah olduğu gibi, güneş yine onların ayakları ucunda doğacak.
Grek ve Pers uygarlıklarının inanç, kültür ve geleneklerinin birleştiği krallığı temsil eden Kommagene, Yunanca Genler Topluluğu (ortak gen) anlamına geliyor. Nemrut Dağı’nda gün doğumu ve gün batımı izlediğimiz iki gün kelimenin tam anlamıyla büyülendik.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 1987’de dahil edilen Nemrut devasa heykellerin sıralandığı doğu ve batı terası, atalar galerisi, tümülüs ve sunak alanından oluşuyor. Günümüzde Adıyaman sınırları içinde kalan Kommagene Krallığı arkasında bıraktığı yapılar ve Kral Mezarı ile masalsı bir hikaye anlatıyor.
Kral 1. Antiochus MÖ 34 yılında öldüğünde tanrılara yakın olmak için Nemrut Dağı’nın Fırat Nehri’ne bakan rüzgarlı tepesine, taş yığınlarının içine mezarını yaptırmış. Dev tanrı heykelleri arasına da kendi heykelini koydurup gücünün yıllar geçse de unutulmamasını istemiş. Öldükten sonra her sene yılda iki defa bu tapınak mezarda ayinler, ziyafetler yapılmasını emretmiş.
Dağın tepesinin traşlanıp bir piramit gibi çakıl taşlarıyla örtülmesi ile oluşturulan tepenin içinde Antiochus’un mezar odası hala bulunamadı. Hakkında onlarca teori, hatta Amerikalı arkeologların yapıya zarar veren araması da sonuçsuz kaldı. Antiochus amacına ulaşmış görünüyor, ölümünün üzerinden 2000 yıl geçti ama onun ismi silinmedi, hala tüm sırları Nemrut’un içinde.
Heykeller
Doğu ve Batı terasında, Tanrılar Galerisi’nde tahtı bulunan 5 heykel var. Soldan ilk heykel Kral Antiochos. İkinci heykel şans ve bereket anlamına gelen, aynı zamanda Kommagene Krallığı’nın tanrısı olan Kommagene Fortuna. Kommagene Fortuna galerideki tek kadın tanrı. Üçüncü heykel Zeus – Oromasdes (Tanrılar Tanrısı Kronos’un oğlu, baştanrı ve göklerin hakimi). Dördüncü heykel Apollom – Mithras, Zeus’un oğlu olan Işık ve Güneş Tanrısı. Beşinci heykel Herakles, Anadolu’da Herkül olarak bilinen yarı tanrı, kuvvet ve kudretin sembolü. Tanrı heykellerinin hemen yanında ise aslan ve kartal heykelleri yer alıyor. Kartal gökyüzündeki hakimiyeti, aslan ise yeryüzündeki hakimiyeti temsil ediyor.
Nemrut Dağı’ndaki heykellerin yakından fotoğrafları ve daha fazla Nemrut manzarası Instagram sayfamızdaki “Nemrut” hikaye albümünde sizi bekliyor.