Manhattan’dan sadece 95 km uzaklaştık ve kendimizi Hudson Vadisi’nde, Storm King tepesinin eteklerindeki ormanlık alana gizlenmiş, büyüleyici bir heykel cennetinde bulduk. Burası devasa heykellerin özgürce yaşadıkları, oksijen soludukları, sanki biz arkamızı dönünce çimlerde yuvarlandıkları başka bir dünya gibi. Storm King Heykel Parkı, 1960’lardan beri çağdaş sanatçıları destekliyor, koleksiyonuna sürekli yeni heykeller ekliyor ve bunları içinde göletler, tepeler, korular, çayırlar barındıran 200 hektarlık bahçesinde mükemmel şekilde sergiliyor. Sanat seven ziyaretçilere ise müzenin parkında gün boyu yürüyüş yaparak eserleri keşfetmek, eserlerin doğa ile ilişkisini görüp büyülenmek düşüyor.





Storm King, koleksiyonunda özellikle 1950 ve sonrası üretilen çağdaş sanat eserlerine yer veriliyor. Soyut dışavurumcu heykeltraş David Smith’in (1906-1965) müzenin bugünkü ilham verici koleksiyonunda payı büyük. David Smith, New York’un kuzeyindeki Bolton Landing isimli küçük bir köyle yaşarken, paslanmaz çelikten yaptığı geometrik heykelleri bahçesinde sergilemeye başlamış.

Heykelin günün farklı saatlerinde, farklı ışıkta farklı bir hissiyat vermesi onu çok etkilemiş. Gün geçtikçe açıkhava için daha fazla heykel üretmeye, açıkhavada özgür olduğu için de daha büyük heykel üretmeye başlamış. Mevsimlerin değişmesi, aynı heykelin karlar altında başka, bahar günlerinde başka, gündüz ve gece farklı duygular yaşatması ona heykellerin açıkhavada yaşaması gerektiğine inandırmış. Bahçesi heykellerle dolup taşmış, civar şehirlerden ziyaretçiler kapısını çalmaya başlamış. Ne var ki o yıllar bu heykeller ilgi çekse de, soyut heykellerin kolay kolay satılabildiği yıllar değilmiş. Smith 1965’te vefat ettiğinde ailesinin paraya ihtiyacı olmuş. Storm King yönetimi de David Smith’e ait 14 eseri satın alarak bugünkü müzeye getirmiş. Smith’in heykelleri müzenin ana binasında ve çevresindeki bahçesinde sergileniyor.





Storm King Art Center koleksiyonunda toplamda 100’den fazla eser var. Uzaktan bir parmak kadar küçük görünen bir heykele doğru yürümek, yaklaştığınızda heykelin 17 metrelik devasa bir eser olduğu fark etmek, heykelin etrafında yürümek, en sevdiğiniz açısının karşısında çimlere uzanmak müthiş bir deneyim.
Biz şans eseri bulutlu bir yaz gününe denk geldiğimiz için gün boyu 15 km yürüyüp heykel parkının tadını çıkarttık. Hudson Vadisi’nde doğa sonbaharda rengarenk oluyor, bir de sonbaharda Storm King’e gelmek lazım diyerek iç geçirdik.






Yil : 1992, Boyut : 320 x 990.6 x 256.5 cm













Yıl: 1970-71, Boyut: 9 m x 19.2 m x 16.1 m
Storm King’de sadece heykeller değil, doğa da büyüleyici.
Storm King yolunda otobüs camından Woodbury manzaraları
Ziyaret Bilgileri ve saatler için lütfen tıklayın.
Storm King giriş ücreti 18 USD, kendi aracıyla gidenler bu bilet ücretini ödeyerek müzeye giriş yapıyorlar. Tren ile gittiğiniz durumda tekrar taksiye binmek gerekiyor. Biz Coach USA (Short Line Bus) firmasının otobüs paketini tercih ettik. Bilet ve gidiş dönüş ulaşım kişi başı 48 USD. Otobüs 10:00’da Port Authority’den kalkıyor, yol yaklaşık 1 saat 25 dakika sürüyor. Akşam 17:00’de otobüs dönüş için parkın içindeki küçük otobüs durağından sizi alıyor. Detaylar için Coach USA Storm King sayfasına tıklayabilirsiniz.