İstanbul’un en güzel manzarası neredeyse martılar da oradadır. Martıları takip ederseniz, İstanbul’un güzelliklerini daha yakından görebilirsiniz. Hiçbir şehir yoktur ki bir kuşla bu kadar iç içe geçsin. İstanbul il sınırındaki levhaya martıların nüfusu eklense yeridir; İnsan: 15 milyon Martı: 65 bin
Martı, Latince Mare / Maritimus kelimesinden türemiş. Anlamı da kendisi kadar güzel; denize ait olan.
İstanbul’da en sık görülen martı türleri gümüş sırtlı martı ve karabaş martı. Gümüş sırtlı martı ne kadar büyükse, karabaş martı da bir o kadar küçük ve narin.
Gümüş Martı ya da Gümüş Sırtlı Martı, kıyılarımızda en sık görünen martıdır. Boyları 70cm’e kanat açıklıkları ise 140cm’e kadar ulaşabilir. Ortalama yaşam süreleri 32 yıl. En belirgin özellikleri gagaları. Parlak sarı gagasının ucunda kırmızı lekeler var. Gözleri sarı, göz çevresinde ise kırmızı-turuncu halkalar var.
Karabaş Martıların boyları 34-47cm aralığında. Kanat açıklığı ise 100cm’i buluyor. Ortalama yaşam süreleri 30 yıl. Kış aylarında İstanbul’da görülebilir. Havaların ısınmasıyla birlikte göç ediyorlar. Bahar aylarında, çiftleşme mevsimi geldiğinde başlarındaki ufacık leke tüm kafasını kaplıyor. Çiftleşme zamanının habercisi bu renk değişimi türe de ismini vermiş.
İstanbul’da kış aylarında bu iki türü birden görmek isterseniz, en yakın iskeleye gidin ve elinize bir simit alın. Martılarla 15 dakika geçirin. Bu büyümeyen çocukların mavinin içindeki süzülüşlerini izleyin. Can Yücel’in dediği gibi… “Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin”