Kasım 2019’daki Gaziantep seyahatimizde Zeugma Antik Kenti’ni, Gaziantep Arkeoloji Müzesi’ni ve Zeugma Mozaik Müzesi’ni gezdik. Kalan vakitte ise bol bol tarihi çarşıda yürüdük, yeni lezzetler tattık. Yanlış anlaşılmasın, yürüyüş sırasında karnımız acıktıkça bir şeyler yemedik, bir lezzetten öbür lezzete ulaşmak için mecburen aradaki mesafeyi yürüdük desek daha doğru olur.
Gaziantep işte, her seferinde bize “bir daha mı gelicez dünyaya” dedirtiyor, yediklerimiz için değil yiyemediklerimiz için pişman +2 kilo dönüyoruz İstanbul’a.
2014’teki ilk Gaziantep seyahatimizde biz Zeugma’yı mozaikleri görmeye gidiyoruz, baklava kebap yemeye değil demiştik, sonra kendimizi sabahın 04:30’unda Ciğerci Ali Haydar’da bulmuştuk. İmam Çağdaş, Koçak, Kebapçı Halil Usta, Katmerci Zekeriya Usta, Metanet’te denediğimiz lezzetlere bayılmıştık.
Bu son seyahatte ezberimizi bozduk, yeni tatlar da denedik. 1871’dan beri Elmacı Pazarı’nda bulunan Güllüoğlu pırıl pırıl kalaylı bakır kaplarda servis ediyorlar baklavaları, börekleri. 100 yılı varmış bu kapların, hatta şans eseri kalaylayan ustanın da fotoğrafını çekmişiz.
Murat Güllü (6. kuşak) bize baklavanın, böreğin inceliklerini anlattı, anatomi dersi gibiydi. Antep Su Böreği’ni denemelisiniz. “Fıstıklı Yaş Baklava” için orjinal Antep baklavası diyebiliriz. Her zaman sıcak servis edilen bu baklava yaklaşık 40 kattan oluşuyor. Fıstıklı yaş baklava yanına en çok yakışanlar Mihrimah ve Güllüşah.
Gaziantep Zeki İnal’ın meşhur şöbiyeti.
Kahvaltıda “Beyran” için adresimiz değişmedi, Metanet hala muhteşem.
Gaziantep Yemekleri
Yesemek yöresel lezzetleri denemek ya da iki baklava arası hızlı bir çorba içmek için harika bir mekan. Yöresel lezzetlerden yuvalama ve bol tahıllı kış çorbası Alaca denedik, lezizdi.
Metanet 2016’da hemen karşı köşeye Katmer Salonu açmış, katmere yeni bir boyut getirmiş. Kaymak ve Antep fıstığı uyumu şöbiyetle yarışır.
İlk göz ağrımız İmam Çağdaş “Özel Kare”
Dükkanındaki tarihi Gaziantep fotoğraflarının önünde gülümseyen Mehmet Usta. 30 senedir açık olan dükkanın ismi Küncülü ama hususi olarak tabela asmıyor usta, bilen geliyor, bana yetiyor diyor. Her gün 11:00’de mangalı yakıyor, 14:30’da kebaplar bitince dükkanı kapayıp ertesi günün hazırlıklarına başlıyor usta. Kıyma, tavuk, kuşbaşı servis ediyor, biz kıyma denedik bayıldık.
Bir de nohuttan dürüm yapan Dürümcü Recep Usta var ki hiç sormayın. Tok karnına 3 liraya yarım nohut dürüm yedik, öyle lezzetliydi ki ilk fırsatta bir daha gittik.
Daha fazla fotoğraf ve tavsiye Instagram sayfamızdaki “Gaziantep” hikaye albümünde sizi bekliyor.