Ressam : Edouard Manet (1832-1883)
Resim: Olympia (1863)
Nerede : Orsay Müzesi, Paris, Fransa
Boyutu : 130,5 cm x 191 cm
Manet, 1863’te Reddedilenler Salonu’nda sergilenen “Kırda Öğle Yemeği” resmine gelecek olan bu dinmek bilmeyen hakaretleri beklemiyordu. Aynı yıl, daha büyük bir sansasyon yaratacak olan bu resmi, Olympia’yı tamamladı. Ama Salon’a sunmak için 1865’e kadar bekleyecekti, en azından Kırda Öğle Yemeği’nin etkisi biraz olsun dinmeliydi. Olympia’yı 1865’te Salon’a sunduğunda hiç beklenmedik bir şey oldu. Salon hem Olympia hem de İsa’nın sıradışı bir portresi olan “Jesus Mocked by the Soldiers – Askerler Tarafından Hor Görülen İsa ” resmini sergilemeye karar verdi. Bu noktada artık Akademi’nin de biraz pozisyonunu değiştirip, Paris sanat ortamında çıkan tartışmaların merkezinde olmak istediğine karar verdiğini düşünebiliriz. Çünkü Olympia’nın yaratacağı sansasyon gün gibi ortadaydı.

Titian, Venus of Urbino, 1534, Uffizi, Floransa, İtalya Francisco Goya, The Nude Maja, 1797-1800, Prado Müzesi, Madrid, İspanya
Manet’nin Olympia resmi için seçtiği ilham Titian’ın Urbino Venüsü’ydü. Urbino Venüsü’nü 1853’teki İtalya seyahatinde Floransa’da görmüş, kopyalamıştı. Goya’nın Çıplak Maya’sından da etkilendiği söylenir ancak Manet İspanya’ya bu resmi tamamladıktan 2 yıl sonra 1865’te gitti. Goya, Çıplak Maya resmini, İspanyol Engisizyonu çıplak kadın resmi yapmayı yasakladıktan sonra yapmıştı. Resimdeki çıplak kadının davetkar bakışları, doğrudan izleyiciye bakması, kolay erişilebilir durması erotik algılanmıştı. Kusursuz tasvir edilmiş bir tanrıça vücudundan farklı olarak Goya’nın Maya’sı gerçek bir kadın vücüdunu izlemeye olanak tanıyordu. Manet, Olympia’yı yaptığında henüz bu resmi görmemişti ama Velazquez ve Goya hayranlığı vardı, Çıplak Maya hakkında anlatılanları mutlaka biliyordu ve muhtemelen kopyasını da görmüştü.
Olympia Study Copy after Titian, Venus of Urbino, 1853, Özel Koleksiyon
Olympia‘nın başkaldıran özelliği, çıplak kadının bir kusursuz bir tanrıça, bir melek, bir peri veya ilham aldığı Venüs yerine, bir hayat kadın olarak, hem de siyahi bir kadından hizmet alırken ve o dönem fahişeliğin sembolü olan siyah kedi ile resmedilmiş olmasıydı. Kadının tamamen çıplak olması yerine, boynunda siyah kolye, küpeleri, saçlarında amber çiçeği, kolundaki bilezik ve tek ayağında terlik olması daha da erotik algılandı. Tüm bu ayrıntıların üstüne, sakince ve herhangi bir utanma belirtisi olmadan izleyicinin gözlerinin içine bakması, onun aslında müşterisine baktığı ve bu işi sürekli yaptığı için alışkın olduğu izlenimi verdi, tepki çekti. Hayat kadınlığı o yıllarda Paris’te yaygın bir meslek olmasına rağmen, kimse bunun bu açıklıkla yüze vurulmasını, sanatta normalleştirilmesini istemiyordu. Bu bir sır olarak kalmalıydı. Olympia’nın direk izleyiciye bakmasını, izleyiciyi de potansiyel bir müşteri konumuna soktuğunu söyleyenler bile oldu. Üstüne alınmanın bu kadarına da pes! Eleştirmenler kadınların bu ahlaksız resimden uzak tutulması gerektiği ile ilgili yazılar yazdı, Manet’nin Olympia resmi ve Jesus Mocked by the Soldiers resmi yan yana sergilendiği için, daha da kışkırtıcı hale gelmişti. En sonunda salon yönetimi resmi özel bir odaya alınarak, saldırılara karşı korumak zorunda kaldı. Resmi sadece Emile Zola ve Charles Blaudelaire takdir etti.
Neyse ki Olympia tüm güzelliğini doya doya izleyebilmemiz için Orsay Müzesi’nde bizi bekliyor. Orsay’da Olympia’nın önünde dikilip yüzüne baktığımda, Uffizi’de Boticelli’nin Venüs’üne baktığımda ne görüyorsam aynısını görüyorum, sarhoş edici bir güzellik.
Paul Valery, 1932’de Manet’nin 100. Doğumgünü için Orangerie Müzesi’nde düzenlenen serginin kataloğuna Olympia’yı güzel anlatmış, çok etkileyici bulduğum için aynen aktarıyorum. “Olympia, Tanrı korkusuyla hareket edenlerde şok etkisi yaratır; ancak sonunda zafer yine onundur. Olympia hem bir ilah, hem bir skandaldır. Modern topluma özgü o adi sırrın varlığını ve etkisini belgelemektedir. O, boş kafalı bir yaratıktır. Boynundaki siyah kadife bağ, onu kendi iç dünyasından ayırır. İşlevi, sakin ve masum bir şekilde, iffet denen şeyi bilmemezlikten gelmektir. Mükemmel hatlarının saflığı ve tazeliği, büyük günahlarını örter. Olympia, insanın gizli kalmış, barbar, ilkel, yabani içgüdülerini harekete geçiren; çıplaklığa adanmış bir İffet Tanrıçası (Vestia), hayvansı bir yaratıktır. (Çeviriyi Maurice Serullaz’ın Empresyonizm Sanat Ansiklopedisi’nden kopyaladım. / Remzi Kitabevi, Devrim Erbil çevirisi, 1998 basımı)
Resim, sergiler dışında Manet’nin vefatına kadar stüdyosunda kaldı. Manet’nin vefatından eşi Suzanne resmi satmak istedi. Resmin bir başka ülkeye gitme riskini almak istemeyen Monet (gerçek bir dost), bir kampanya başlattı diğer dostlarının da desteğiyle resmi satın alıp Lüksemburg Müzesi’ne bağışladı. Olympia 1890-1907 arasında Lüksemburg Müzesi’nde, 1907-1947 arasında Louvre’da, 1947-1986 arası Jeu de Paume Gallery’de sergilendi. 1986’dan bu yana ise Orsay Müzesi’nde sergileniyor.
Victorine Meurent
Victorine Meurent Victorine Meurent, Le Jour des Rameaux (Palm Sunday), 1880
Olympia’daki modeli Victorine Meurent’i gözünüz bir yerden ısırıyorsa haklısınız, evet Kırda Öğle Yemeği’ndeki çıplak model de kendisiydi. Manet, model Victorine Meurent ile hocası Thomas Couture’ün stüdyosunda 1862’de tanıştı. Meurent, 1862’den 1873’e kadar Manet için modellik yaptı. Edgar Degas ve Alfred Stevens için de modellik yaptı. Meurent yetenekli bir kadındı, ders verecek kadar gitar ve keman çalıyordu, kafelerde şarkı söylüyordu. Resme olan ilgisi sebebiyle önce ders almaya başladı, sonra 1879’da Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi, klasik eğitim aldı. Resimdeki yeniliklerden hoşlanmıyordu. 1876-1904 arasında 6 defa Salon’da resimleri sergilendi. Manet’nin Otoportre ve Le Linge (Çamaşır) resimlerinin kabul edilmediği 1876 Salon’unda onun bir resmi sergilendi mesela. Malesef günümüze sadece bir resmi ulaşmış. 2004’te onun olduğu tespit edilen, 1880 civarında yapıldığı tahmin edilen Le Jour des Rameaux (Palm Sunday) isimli resmi.
Olympia’dan ilham alanlar
Paul Ceezanne, A Modern Olympia, 1873-74 Paul Gauguin, Spirit of the Dead Watching, 1892
Cezanne, 1873-74 yıllarında “A Modern Olympia” resmi ile Manet’nin Olympia’sını yeniden yorumladı. Paul Gauguin, ilk kez 1889’da gördüğü Olympia resmine hayran olmuştu. Tahiti’ye gittiğinde Olympia’nın fotoğrafını yanında götürdüğü söyleniyor. 1892’de Spirit of the Dead Watching resmini yaptığında eleştirmenlerce “Olympia of Tahiti” ismi ile anılmış.
Yasumasa Morimura, Portrait (Futego), 1988 Yasumasa Morimura, Une moderne Olympia, 2018
Pek çok çağdaş sanatçı Manet’nin Olympia’sından ilham aldı, onu yeniden yorumladı. Benim en ilginç bulduğum Japon sanatçı Yasumasa Morimura’nın yeniden canlandırmaları, Olympia’nın sebep olduğu tartışmalara iki yenisini ekledi; cinsiyet ve ırk.
Günde 1 Resim, 3. gün, 27 Şubat 2011
Sevgiler, Oylum Yüksel
Okumanızı tavsiye edeceğimiz diğer Edouard Manet yazılarımız ;
- Edouard Manet’nin hayatı ve en önemli resimleri
- Edouard Manet’nin Boy with Cherries resmi
- Edouard Manet’nin The Absinthe Drinker resmi
- Edouard Manet’nin The Spanish Singer resmi
- Edouard Manet’nin Music in the Tuileries Gardens resmi
- Edouard Manet’nin The Luncheon on the Grass resmi
- Edouard Manet’nin The Fifer resmi
- Edouard Manet’nin The Portrait of Emile Zola resmi
- Edouard Manet’nin The Execution of Emperor Maximillian resmi
- Edouard Manet’nin The Balcony resmi
- Edouard Manet’nin Berthe Morisot with a Bouquet of Violets resmi
- Edouard Manet’nin Le Bon Bock resmi
- Edouard Manet’nin The Railway resmi
- Edouard Manet’nin A Bar at the Foiles-Begere resmi