Verona’daki Byblos Art Hotel’de kalmak tam olarak böyle bir histi.
Otelin “art hotel” konseptinde önerilen ve ödüllü bir otel olduğunu biliyorduk, içindeki eserlerin çoğunu web’de araştırmış, heyecalanmıştık. Yine de bir otel olarak, iki gece uyumak için seçmiştik. Çağdaş sanat galerisinde uyuyup uyanmak gibi hisse sebep olacağını, otelden çıkmayıp saatlerce sanat eserlerini keşfetmek isteyeceğimizi, hiç düşünmemiştik. Biz Verona’daki 2. günümüzde 6 saati oteldeki işleri tek tek gezerek, kendi kendimize tur yaparak geçirdik. Çağdaş Sanat’a meraklıysanız Verona seyahatinizde 1 gece de olsa bu otelde kalmanızı tavsiye ederim. Düşünsenize, espresso şipariş edip Marc Quinn eserinin karşısında özel tasarım bir koltukta oturabiliyorsunuz. Çağdaş sanat sevenler için cennet gibi bir ortam.
Otelin bugünkü binası 15. yy.’da Roma dönemi kalıntıları üzerine Venedik tarzında inşa edilmiş. 18. yy’da ise önemli bir renovasyon geçirmiş, binadaki orjinal resimler ve süslemeler ortaya çıkartılmış. 2005 yılında açılan otel mimar ve tasarımcı Alessandro Mendini’nin eseri. Mendini, klasik Villa Amistà’dan hem bir otel hem bir sanat galerisi çıkarmış. Canlı renkler, karışık desenler, plastik formlu sıradışı mobilyalar… Her biri tek tek itinayla seçilmiş, hem sanat eserlerinin sergileniş yerleri için bir küratörlük yapılmış, hem de o sanat eserinin 360 derece etrafındaki renkler, diğer eserler ve mobilyalar için. Normalde yan yana gelse tam bir kabus gibi görünmesini bekleyeceğiniz renkler ve objeler müthiş bir uyum içinde. Odalara giden her bir koridorun duvarları da ayrı bir sanat eseri.
Burası sadece bir otel değil, Verona’ya gelen herkesin görmesini tavsiye edeceğim bir sanat galerisi. Bir de benzersiz ön bahçe ve arka bahçe var. Daha fazla anlatmayayım, fotoğraflar en doğru şekilde anlatacaktır.
Lobby’de öne çıkanlar
Marc Quinn‘in Sphinx Venus (2008) ve Sphinx Fortuna (2008) isimli heykellerinde Kate Moss’u yoga posizyonlarında görüyoruz. İki eser karşılıklı birer üçlü koltuk üzerinde duruyor.
Anish Kapoor‘un 2002 yılında yaptığı isimsiz 2 iç bükey aynası girişte sağda ve solda.
Damien Hirst‘ün “Beautiful Brhama Gragmented Consciousness Painting (2008) ve Revence (2008) isimli resimleri yine karşılıklı ve birer üçlü koltuk üzerinde duruyor.
Maurizio Savini‘nin Peter Paul (2009) üst kattak aşağı düşmek üzere görünen pembe sakız kaplı heykeli
Vanessa Beecroft‘un VB43 (2000) serisinden 8 fotoğraf salonun üst duvarlarını süslüyor.
Resepsiyon odasında öne çıkanlar
Jean-Michel Basquiat‘in Pyro isimli resmi
Tom Wasselman‘dan pop art tarzındaki nu Beautiful Bedroom Kate (1997)
Marc Quinn‘in Angel (2006) ve Tropical Izıne Vortex (2009) isimli resimleri
Piero Manzoni‘den çağdaş sanatı sorgulatan Merda d’artista (1961)
Sol LeWitt‘in Splotch (2005) isimli buz dağını andıran yapısıyla renkli heykeli.
TV odasında öne çıkanlar
Damien Hirts‘ün Beautiful Love Demelza (2008) kalp çerçeveli resmi
Robert Indiana‘nın kırmızı ikonik LOVE (1995) harfleri
Alighiero Boetti‘nin kumaş ustalığı gösteren Mappa (1989) ve Tutto (1988) isimli çerçeveli eserleri
Toplantı odasında öne çıkanlar
Odaya adını veren Giulio Paolini‘nin duvardaki 4 parça eseri
Barda öne çıkanlar
Takashi Murakami‘nin Miss Ok 2 isimli manga ve animeden türetilmiş heykeli
Richard Stipl‘in Breathi you fucker (Richard) (2007) isimli nefes kesen realistik heykel serisi
Internet odasında öne çıkanlar
Cindy Sherman‘ın Clown Series #412, #416 ve #419 numaralı palyaço fotoğrafları.
Patricia Piccinini‘den mutant heykeli Thicker than Water (2007)
Otelde merviden boşluklarında karşılaşabileceiniz nefis eserlerden bazıları ise;
Enrico Tommaso de Paris‘in “Cromosoma” isimli Nuh’un Gemisi göndermesi
Loris Cecchini‘nin duvardan çıkan kemanı “Installazione Violino”
Marina Abramovic‘in Balkan Erotic Epic : Breasts (2005) isimli fotoğrafı
Yasumasa Morimura‘nın Einstein göndermeli fotoğrafı Doublennage / Einstein (2010)
Restoran katında Vatikan’ın orta bahçesindeki dev küresinden hatırlayacağınız Arnaldo Pomodoro‘nun küresi ve yine Vanessa Beecroft‘un yemek masası fotoğraflarını unutmamalıyım.
Dış mekanda da birbirinden harika eserler var. Giuliano Vangi’nin “Sculture in metalli presiosi” isimli 2 kadın heykeli otel kapısının girişinde gelenleri karşılıyor. Otoparkdaki Darth Vader heykeli en çok şaşırtan eserlerden biriydi. Bahçedeki havuzun hemen yanında Marc Quinn‘in The Chromatic Archaeology of Desire (2008) isimli çiçek heykeli.
Odaları giden uzun koridorlardan giriş katındaki eserler Mariangela Levita‘ya ait, pastel tonlarda tavan boyası, duvar boyası ve halıdan oluşan koridor uygulaması benzersiz. Eserin adı We transfer (2014). Alt kattaki odaların koridoru 13 farklı İtalyan sokak sanatçısının eserleri ile dolu. Üst kattaki koridorun duvarları ise üst üste sıçramış rengarenk boyalarla süslü.
Otel hakkında daha fazla bilgi için web sitesine göz atabilirsiniz; Byblos Art Hotel
Verona yazımızı okumak için tıklayın.
1 comment
Gerçekten baya iyi. Şimdiye kadar 9gag’de nasıl çıkmadı merak ettim doğrusu :)