Tuna Nehri’nin iki yakasına sıralanmış tarihi yapılarının güzelliğini bir de ışıklar altında, gece üzerini örttüğü zaman izleyelim istedik. Budapeşte’de bir gece yürüyüşüne çıktık.
Budapeşte Parlamento Binası’nın mimarisi öylesine büyüleyici ki, gözlerimizi ondan alamadık. Avrupa’da neo-gotik üslupta yapılmış pek çok güzel yapı var elbette. Ama Budapeşte Parlamento Binası’nın eşsizliği bizce simetrik binanın tam ortasına konumlandırılmış neo-rönessans üslubundaki kubbesinde. Mimar Imre Steindl’ın projesi olan yapıda, iki üslup bir arada muhteşem görünüyor. Tuna Nehri’nin Pest kıyısında 286 metre boyunca uzanan yapının inşaatı 1885’de başlamış, 1904’te tamamlanmış. Parlamento Binası’nı gündüz fotoğrafları eşliğinde başka bir gün ayrıca anlatalım.
Buda Kalesi’ne çıkan füniküler 1870’de yapılmış.
Zarif kıvrımları ile Gresham Sarayı, Budapeşte’de görebileceğiniz harika Art Nouveau örneklerinden bir tanesi. Günümüzde Four Seasons Oteli’ne ev sahipliği yapıyor.
Zincir Köprü ve Gresham Sarayı’nın arkasında ışıldayan Aziz Stephen Bazilikası. 96 metre yüksekliğindeki neoklasik yapının inşaatı 1904’te tamamlanmış.
Buda ve Pest yakalarını 1849’da kalıcı olarak birbirine bağlayan ilk köprü Széchenyi Zincir Köprü. Köprü dökme demirden yapılmış. II.Dünya Savaşı sırasında köprü yıkılmış ama neyse ki ayakları sağlam kalmış. Savaş sonrası yenilenen köprü 1949’da 100. yılında yeniden açılmış. 375 metre uzunluğundaki köpründe yürümek ve heykeltraş János Marschalkó’nun aslan heykellerini yakından görmek çok keyifli.
1975’ten beri Macar Ulusal Galerisi’ne ev sahipliği yapan Buda Kalesi’ndeki Kraliyet Sarayı bölümü.
Buda Kalesi’nin Pest yakasından görünümü. 1265’te Macar krallarının sarayı ve kalesi olarak yapılan yapı, 19.yy’a kadar yapılan eklemelerle genişletilmiş. II. Dünya Savaşı’nda maalesef çok büyük hasar görmüş, dış cephesinin onarımı 1966’da, iç mekanlarınki ise 1980’de tamamlanmış.
Daha fazla fotoğraf Instagram sayfamızdaki “Budapeşte” hikaye albümündeki sizi bekliyor.