2013 bitmeden Prag’a gitme planınız varsa Slav Destanı resimlerini Veletržní Palace’da görebilirsiniz. 20 resimden oluşan ve Mucha’nın 18 yılını alan Slav Destanı serisi beni pek heyecanlandıran bir proje değil ama bu destansı bir proje olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Art Nouveau deyince ilk akla gelen siimlerden biri olan Muncha’yı daha iyi tanımak için Slav Destanı’na da aşina olmak gerektiğine inanıyorum. Keşke Mucha Türk olsaydı ve Kurtuluş Savaşı’nı böyle Art Nouveau stilinde resmetseydi, ne harika olurdu. Veletržní Palace hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz müzenin web sitesi için tıklayın.
Alphonse Mucha’nın Hayatı
Çek ressam Alphonse Mucha (1860-1939) , süslemelerin öne çıktığı Art Nouveau (yeni sanat) akımının en önemli temsilcilerindendir. Çek Cumhuriyeti’nin Moravya şehrinde doğdu. Viyana’da sahne sanatları ressamı olarak çalıştı. Mucha’ya resimler yaptıran bir Kont, yeteneğinden etkilenip, ona sponsor oldu ve Münih’te güzel sanatlar eğitimi almasını sağladı. Mucha, Paris’e gittiğinde, ünlü tiyatro oyuncusu Sarah Bernhardt için yaptığı poster resimlerle, büyük ilgi topladı. Art Nouveau, onun hayatı görme biçimiydi ve bunun bir moda akımı gibi algılanması onu rahatsız ediyordu. Yine de ticari getirisi o kadar büyük oldu ki, sahne sanatları için posterler hazırlamaya devam etti. Sanatını, daha ulvi bir amaç için kullanma fikri vardı ve bunu uygulamak için uygun zamanı kollamaya niyetliydi. 4 yıl kadar Amerika’da yasadı. Evlendi, 2 çocuğu oldu. Yıllardır hayalini kurduğu şaheserine, Prag’a dönünce başladı; The Slav Epic. Milletinin destanini, en önemli olaylarını canlandırdığı 20 büyük resmi, 18 yılda tamamladı ve ülkesine hediye etti. 2.Dünya Savaşı sırasında, Alman askerleri tarafından sorgulandı, fazlaca rencide edildi. Moral ve sağlık açından hem vatanının işgalini hem de sorguda yaşananları kaldıramadı. 79 yaşındayken, akciğer hastalığı sebebiyle vefat etti.



















