Türkiye’yi gezerken her an kahverengi tabela avında gibiyiz. Neresi olduğu, kaç km uzakta olduğu fark etmez, o gün bir yere yetişmiyorsak hemen yoldan çıkarız. Bizim gibi kahverengi tabela takip edenler o heyecanı çok iyi bilir.
Son yıllarda bir de tabelasız yerlerin peşine düştük. Özellikle orada yaşayanların kullandığı, haritada ismi olmayan, küçük, bakir plajlarda yüzmek bize büyük mutluluk veriyor. Bunun için de gözlerimizin aradığı birkaç küçük ipucu var. Alakasız gibi görünen bir yerde yol kenarına ayrılmış bir otopark alanı ya da bir çöp konteyneri mesela. Bakalım burada ne varmış?
43 basamak indik, 3 de doğal kaya basamağın üzerine bastık, 2 kişilik muhteşem bir plajda bulduk kendimizi. Bugüne kadar 100 defa önünden geçip durmadığımız bu küçük plajda yüzmek meğer ne kadar da muhteşem bir hismiş.
Kaş’ı bilenler bu küçük koyun yerini zaten biliyorlardır. Plajı kirletmeyeceğine, hatta gittiğinde başkasının bıraktığı çöp varsa, onu da toplayacağına söz verenlere de koordinatları biz verebiliriz. Bize Instagram’dan dm yazıp, lokasyon sorabilirsiniz.
Deniz sabah saatlerinde çok sakin, öğleden sonra ise dalgalanıyor. Öğleden sonra fotoğraftaki gibi biraz köpük oluyor. Koyun açıklarında uzakta görünen Karaada. (Yunanca ismi Ro).
Daha fazla fotoğraf Instagram’daki “Kaş Rehberi” hikaye albümünde sizi bekliyor.