Bir fikirle karşılaşmak gibisi yoktur. İnsanla karşılaşmaya da benzemez. Ne bir ön yargınız vardır, ne de sıkıldım şimdi bundan nasıl kurtulacağım lafları hazırlamanız gerekir. Sergide, bir haberde, belki de hiç açılmamış eski bir derginin sayfalarında. İlk gördüğünüz anda beyninizde parıldayan belli belirsiz ışıltılar. Sizi etkilediyse hiç acele etmez, hatta buyur eder, yeriniz hep hazırdır. O resmin, o heykelin ya da o fikir her ne ise… Size anlattıkları sanatçının anlattıklarından çok başka bir hikaye de olabilir. Zaten sanatçının burada ne anlatmak istediği sadece sınav kağıtlarında karşınıza çıkar. Sanatçının da kanaat notu kullanmadığı bu sınav sonuçları -doğaldır ki- karşılaşma ile hiç ilintili değildir.
Gregory Halili, Filipinler’de doğmuş ve eğitiminin uzunca bir kısmını da burada tamamlamış. Filipinlerin hali vakti yerinde doğası ve ucsuzluğu okyanusla kesişen bitki örtüsü ilhamını hep canlı tutmuş. Çok üretken bir sanatçı olduğunu söylemekte fayda var. “Skull Shell” projesi de insan formunun doğa içindeki yansıması olarak hayat bulmuş. Şekil olarak kafatasına benzeyen istiridyeleri yarı-kabartma ve altın-siyah yağlı boya kullanarak oluşturduğu çalışmalar sanatçının da bağlı olduğu Nancy Hoffman Gallery‘de sergilenmeye başlayacak. Çalışmalarını hem New Jersey hem de Manila’da sürdüren sanatçıyı facebook sayfasından takip edebilirsiniz. Hem sergilenecek eserlerini hem de üzerinde çalıştığı eserleri paylaşmaktan hiç çekinmiyor. Ekranın parlaklılığı ile oynamanıza gerek yok. Gregory zihninizde bunu gayet iyi ayarlıyor.
…çalışmanın nasıl oluştuğunu gösteren video
1 comment
Mükemmel! Eserlerin fotoğraflarını ilk gördüğümde, sanatçının kafatasının kalıbını alıp, kabukları polyester, seramik gibi bir malzemeden yaptığını düşünmüştüm. Deniz kabuğunu inanılmaz güzel işlemiş.